Biyoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Biyoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Taşkalem
-
Temmuz 16, 2020
Edit this post
Dünyanın en ölümcül hayvanı bir köpekbalığı değil, insan hiç değil. Bill Gates’in günlüğünden alınan bir grafiğe göre, dünyanın en ölümcül hayvanları aşağıdaki gibi sıralanıyor. Ölümlerin çoğunluğu hayvanlar tarafından gerçekleştiriliyor, ancak hayvanların kendilerinden ziyade bulaştırdığı hastalıklardan dolayı ölümler gerçekleşiyor.
Bazı ölüm sayılarının diğerlerine göre daha kesin olma durumu zayıf, dolayısıyla bunlar çoğunlukla kaba tahminlerden ibaret – bazıları ise çok kaba tahminlerden oluşuyor. Listede farklı ölümcül hayvanlar var, ancak listenin hiçbir şekilde tamam olduğunu düşünmemek gerek.
Aşağıda insanların ölümüne yol açan hayvanları göreceksiniz. En korkutucu hayvanların beklediğiniz kadar tehlikeli olmadığına şahit olacaksınız – ancak küçük hayvanları küçümsemeyin.
15. Köpekbalıkları: Yılda 6 ölüm
Köpekbalığı saldırıları oldukça nadirdir. 2014 yılında köpekbalığı saldırısı ile ilgili olarak dünya çapında sadece üç ölüm kaydedilmiştir. 2015 yılında ise bu sayı 6 olup ortalamaya yakındır.
14. Kurtlar: Yılda 10 ölüm
Kurt saldırıları, kurtların yaşadıkları yerlerde yaygın görülmüyor. Avrupa ve Kuzey Amerika’da 2002 yılına kadarki 50 yıllık süreçte çok az saldırının gerçekleştiği görülüyor, ancak Hindistan’ın bazı bölgelerinde yirmi yıllık süreçte birkaç yüz saldırı kayıt edilmiş, böylece yılda 10’a yakın bir ortalama elde ediliyor.
13. Aslanlar: Yılda 22+ ölüm
Aslan kökenli saldırılardan ölümler yıldan yıla değişiyor. 2005 yılında yapılan bir çalışma 1990 yılından beri arslanların yalnızca Tanzanya’da 563 kişiyi öldürdüğünü ve yıllık ortalamanın 22 civarı olduğunu buldu. Buna ilave olarak ölümler bir olasılıkla Tanzanya’nın dışında gerçekleşiyor, ancak kesin ve global bir sonuç bulmak zor.
12. Filler: Yılda 500 ölüm
Filler insan ölümlerinin bir kısmından sorumlu tutuluyor. 2005 yılında yayınlanan bir National Geographic makalesinde fil saldırıları sonucunda bir yılda 500 ölüm gerçekleştiği belirtiliyor. Ancak insanlar tarafından çok daha fazla filin öldürüldüğü de bir gerçek.
11. Hipopotamlar: Yılda 500 ölüm
Uzun zamandır, hipopotamların Afrika’daki en ölümcül hayvan olduğu düşünülmekteydi. Hipopotamlar insanlara karşı agresif davranışlarıyla biliniyor, örneğin tekneleri alabora etmek gibi.
10. Tenyalar: Yılda 700 ölüm
Şimdiki ise parazitler dünyasından. Tenyalar kistiserosis isimli bir enfeksiyona yol açıyor ve yılda 700 civarı insanın ölümüne sebep oluyor.
9. Timsahlar: Yılda 1000 ölüm
Timsahlar Afrika’da en çok insan ölümüne sebep olan hayvanlar olarak kabul edilmiş (Birleşik Devletler’in Gıda ve Tarım Organizasyonu kaynaklı), ancak kesin rakamlar elde etmek güç.
8. Ascaris yuvarlak solucanları: Yılda 4.500 ölüm
Ascaris yuvarlak solucanları askariazis isimli bir enfeksiyona yol açıyor ve 2013 yılında yapılan bir yayına göre 4.500 kişinin ölümüne neden olmuş.
Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre enfeksiyon insanların incebağırsağında oluşuyor ve yetişkinlere göre çocuklarda daha sık görülüyor.
7. Tsetse sinekleri: Yılda 10.000 ölüm
Tsetse sineği uyku hastalığı denen bir hastalığı bulaştırıyor, bu hastalık bir parazit enfeksiyonu olup öncelerde baş ağrıları, ateş, mafsallarda ağrı ve kaşıntı yapıyor, daha sonra bazı ciddi nörolojik sorunlara yol açıyor. Ölüm sayısı azalmış durumda.
Her yıl bildirilen yaklaşık 10.000 yeni vaka ile, yıllık ölümlerin tahmin edilen sayısı da düşmekte.
6. Katil böcekler: Yılda 12.000 ölüm
Katil böcek (öpen böcek olarak da biliniyor), Chagas hastalığını taşımakla meşhur ve ortalama yılda yaklaşık 12.000 kişiyi öldürüyor.
Chagas hastalığı parazit enfeksiyonu olup böcek tarafından bulaştırılıyor, böcek insanları yüzlerinden ısırarak enfeksiyonu bulaştırıyor.
5. Temiz su salyangozu: Yılda 20.000 ölüm
Temiz su salyangozu parazit kurtlar taşıyor ve skistozomiyazis isimli bir hastalığı bulaştırıyor. Bu hastalık şiddetli karın ağrısı, dışkıda ve idrarda kan gözlenmesi ile karakterize.
Milyonlarca insan enfeksiyonu bulaştırıyor ve WHO tahminlerine göre skistozomiyazis kaynaklı 20.000-200.000 ölüm gerçekleşiyor.
4. Köpekler: Yılda 35.000 ölüm
Köpekler ve bilhassa kuduz virüsü taşıyan köpekler, mevcut en ölümcül hayvanlardan biri, ancak virüsün aşı ile önlenmesi mümkün.
Kuduz ile yaklaşık 35.000 ölüm gerçekleşiyor, WHO’ya göre bunların %99’unun sorumlusu köpekler.
3. Yılanlar: Yılda 100.000 ölüm
Yılan ısırmaları 2015 yılından itibaren 100.000’den fazla insanın ölümüne neden olmuş. Daha da kötüsü, esaslı bir panzehirin bulunmaması.
2. İnsanlar: Yılda 437.000 ölüm
ABD Uyuşturucu ve Suç Ofisi’ne göre, 2012 yılında 437.000 cinayet oldu, böylelikle insanlar insanlara göre en ölümcül hayvan (ve en ölümcül memeli hayvan) olarak tescillendi. Kendimizin en kötü düşmanı henüz değiliz, ama çok yakınız.
1. Sivrisinekler: Yılda 750.000 ölüm
Sivrisinekler kanımızı emerler ve insandan insana virüs bulaştırırlar, hayvan kaynaklı ölümlerde ilk sırayı alırlar.
Sıtma kendi başına, sivrisinek kaynaklı ölümlerin yarısından fazlasından sorumludur, büyük kısmı Sahra altı Afrika bölgesinde görülür, ancak sayının azaldığına yönelik raporlar var: 2000-2015 yılları arasında, WHO’nun tespitlerine göre sıtma sayısı %37 düşmüş.
Dengue humması da sivrisinekler tarafından bulaştırılan bir hastalıktır, bazı Asya ve Latin Amerika ülkelerinde yaşayan çocuklar arasında önde gelen hastaneye yatma ve ölüm sebebi olmuştur.
Kaynak: These Are The Top 15 Deadliest Animals on Earth | ScienceAlert
Taşkalem
-
Temmuz 16, 2020
Edit this post
COVID-19 salgınının uyku düzenimize de zarar verdiği ortaya çıkmaya başladı. Uykusuz geceler hem fiziksel hem de zihinsel sağlık problemlerine neden olup bu problemleri ağırlaştırabilir, ancak zaten bozulmuş düzenimiz içinde yapacağımız birkaç basit ayar ile uyku sorunlarımız çok fazla büyümeden çözebiliriz.
Harvard T.H. Chan School of Health’in Çarşamba günleri düzenledikleri bir dizi haftalık oturumunun dördüncü çevrimiçi forumunda “Koronavirüs, sosyal mesafe ve akut uykusuzluk: Kronik uyku problemlerinden nasıl kaçınılır?” başlığı altında salgının duygusal ve psikolojik etkileri ele alındı.
Mevcut durumu “mükemmel bir uyku problemleri fırtınası” olarak nitelendiren forumun konuşmacısı Donn Posner, Salgınla bozulmuş günlük rutinlerin oluşturduğu stres uykusuzluk problemini kötüleştirdiğine dikkat çekti.
“Uyku problemlerini bir çeşit enfeksiyon olarak düşünün,” diyor Sleepwell Associates‘in başkanı ve Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesinde yardımcı klinik doçent olan Posner. “Uyku problemleri üzerinde fazla durmak istemiyoruz. Halbuki bu problemlerin yaygınlaşmaması için bunu önemli bir risk faktörü olarak düşünmeliyiz.”
Amerikan Uyku Tıbbı Akademisi üyesi ve Davranışsal Uyku Tıbbı Derneği’nin kurucu üyesi Posner, normal zamanlarda bile nüfusun yaklaşık %30 ila %35’inin akut veya kısa süreli uykusuzluk yaşadığını söyledi.
Amerikan Psikiyatri Birliği’nin Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabının (DSM) beşinci baskısında uyuma zorluğu, uykuda kalma veya çok erken uyanma olarak tanımlanan bu dinlenme eksikliği stres veya yaşam kalitesini değiştiren herhangi bir olay ile tetiklenir. Tehlikeye karşı “savaş ya da kaç” tepkisinin bir tezahürü olan bu durum; çok yoğun programların neden olduğu uykusuzluktan çok farklıdır.
Pennsylvania Üniversitesi’ndeki Uykusuzluğu İzleme ve Değerlendirme Ulusal Girişimi (NITES) tarafından yapılan bir çalışmadan bahseden Posner, vakaların %72’sinden fazlasında kısa süreli uykusuzluğun zaman içinde sorun olmaktan çıktığını belirtirken iyileşmenin her zaman tam veya nihai olmadığına değindi. DSM tarafından en az üç ay boyunca haftada en az üç gece uyku sorunları yaşadığını belirten %6,8’lik bir kesimin tam gelişmiş kronik uykusuzluk belirlendiği rapor edildi.
Salgınla birlikte girdiğimiz yeni düzen, alarm saatlerini sıfırlamamıza veya kapatmamıza ve genellikle dışarda daha az vakit geçirmemize ve egzersiz yapmamıza neden olduğundan, uyku sorunlarını daha da kötüleştiriyor. Posner, “Kendimizi salgından korumak için aldığımız önlemler sadece uyku ile ilgili sorunları hızlandırmakla kalmaz, aynı zamanda uyku ile ilgili kronik sorunlara da yol açabilir” diyor.
Kronik uykusuzluğun etkileri; diyabet, kalp-damar hastalıkları ve hipertansiyon dahil olmak üzere ciddi sağlık sorunları ile ilişkilidir. Bununla birlikte kronik uykusuzluk bilişsel problemler ile beraber gelen odaklanamama kaynaklı genel sinirliliğe de neden olur.
Kronik uykusuzluk obezite ile de ilişkili olup, kilo vermeyi daha zor hale getirir. Son çalışmalar ayrıca Alzheimer gibi nörolojik hastalıkların riskinin uykusuzlukla arttığını gösteriyor.
Uyku eksikliği ruh sağlığı sorunlarını da karmaşık hale getirir. İki ila dört hafta süren uykusuzluk depresyon riskini arttırırken, uyku eksikliği depresyon tedavisini de daha kötü yönde etkiler. Posner “Bu yüzden uykusuzluk depresyondan kurtulmayı da zorlaştırıyor” dedi.
Daha başlangıç aşamasında uykusuzluğu önlemek için Posner basit davranış değişiklikleri önerdi. Örneğin, uykusuz bir geceden sonra mantıksız gibi görünse de, gün içinde uyuklamaktan kaçının veya en azından uyuklamayı kısa tutun. Yemek öncesi atıştırmalar nasıl yemeğe karşı iştahımızı azaltıyorsa 20 dakikadan uzun şekerlemelerde uyku iştahlarımızı bozuyor.
Aynı şekilde, Posner hafta sonları ya da bir gece aktivitesinden sonra geç saatlerde uyumanın kaybolan uykuyu telafi edebileceği fikrini de katılmıyor. Kötü bir gece uykusunu telafi etmeye çalışmanın sadece kişinin günlük ritimlerini bozacağını belirtti.
Posner, günlük bir işe gidip gelme gereksinimimiz tarafından belirlenmiş olabilecek eski uyku ve uyanma sürelerimizi korumak zorunda olmadığımızı kaydetti. Günün ritmini eskisinden daha farklı bir saatte olsa bile uygulamamız gerektiğini belirtti.
Özellikle ergenlik çağındaki gençler; yetişkinler ve ergenlik öncesi bireylerden daha farklı bir gelişim sürecinde olduğu için normalden daha geç yatıp uyanmalarını ebeveynler garipsememeleridir.
Uyandıktan sonra, ister yürüyüşe çıkarak ister pencere kenarında oturarak güneş ışığı almaya çalışın.
Yemek ve egzersiz için düzenli bir programın takip edilmesinin yanı sıra kafein, nikotin ve elektronik cihazlar gibi uyarıcılardan yatmadan birkaç saat önce kaçınılması düzenli bir uyku için yardımcı olur.
Son olarak, eğer uyuyamıyorsanız, yataktan kalkın. Rahatlatıcı bir şey yapın – bir bulmaca çözün veya bir şeyler okuyun. Uyuyamama endişesi sorunu daha da kötüleştirir, bu yüzden dikkatinizi dağıtmaya çalışın ve yatağınızı sadece uyku için kullanın.
Posner, son önerisini şöyle ifade ediyor: “Uyuyamıyorsanız zorlamaya çalışmayın, iyi uyuyanlar, hiçbir şekilde uyumaya çaba göstermeyenlerdir”.
Clea Simon, The Harvard Gazette
Insomnia in a pandemic- news.harvard.edu
Taşkalem
-
Temmuz 16, 2020
Edit this post
Uluslararası Antimikrobiyal Tedavi Derneği (ISAC) kendi dergisinde yayınlanan, mevcut bir sıtma ilacının Covid-19’u etkin bir şekilde tedavi edebileceğini öne süren yakın zamanlardaki bir çalışmaya karşı kuşkularını ifade etti. Çalışma ABD başkanı Donald Trump’un sayesinde (Covid-19 hastalarını hidroksiklorokin ile tedavi etmeyi öne süren sözleri nedeniyle) çok dikkat çekti. 29 Mart tarihinde, ABD Gıda ve İlaç Yönetimi (FDA) Covid-19 tanısıyla hastaneye yatmış olan bazı hastalarda kullanılmak üzere hidroksiklorokine acil onay vermişti.
Hidroksiklorokin tipik olarak sıtma, romatoid artirit ve deri vereminde kullanılan bir ilaçtır ve Covid-19’a karşı etkinliği üzerine ön raporlar bu ilaçlara bağlı olarak yaşamını sürdüren hastalarda yetmezliklere yol açtığını gösterdi.
International Journal of Antimicrobial Agents dergisini Hollanda’lı dev yayınevi Elsevier ile beraber yayınlamakta olan ISAC’ın yönetim kurulu, çalışmanın dernek tarafından beklenen standartları taşımadığını beyan etti.
3 Nisan tarihinde, ISAC yönetim kurulu başkanı Andreas Voss (Hollanda’daki Radboud Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde klinik mikrobiyolog olarak çalışmaktadır) kurul üyelerinin yayın hakkında “içerme kriterleri hakkında daha iyi açıklamaların olmaması ve hasta güvenliğini sağlamak için hastaların denenmesi konusunda” kuşkuları olduğunu bildiren bir not açıkladı.
Çalışma ilk olarak 16 Mart’ta medRxiv’de bir ön baskı olarak yayınlanmış, 17 Mart’ta yayınlanmak üzere kabul edilmiş ve 20 Mart’ta dergide yayınlanmıştır. Bu olağanüstü hızlı geri dönüş, akran değerlendirmesi normalde birkaç ay sürdüğü için, ilaç keşif topluluğundaki çoğunluğun tepkisine neden oldu.
Her ne kadar ISAC, hızlı bir şekilde yeni veriler yayınlayarak bilim camiasına yardım etmenin önemli olduğunu kabul etse de, bu bilimsel incelemeyi ve en iyi uygulamaları azaltmanın pahasına olamaz, diye açıklıyor Voss.
Dahası, çalışmanın ortak yazarlarından biri olan, Aix-Marseille Üniversitesi’nden Jean-Marc Rolain, aynı zamanda Uluslararası Antimikrobiyal Ajanlar Dergisi’nin yazı işleri müdürüdür. Elisabeth Bik, mikrobiyologluktan bilim bütünlüğü uzmanlığına yönelmiş kariyerinde, şöyle diyor: “Bu büyük bir çıkar çatışması olarak algılanabilir.”
Ancak Voss, çalışmanın hakemlik sürecini savundu. “Makalenin akran değerlendirme sürecinin güvenilirliğine ilişkin çevrimiçi bazı önerilere rağmen, süreç endüstrinin akran inceleme kurallarına uyuyordu” diye yazıyor. “Jean-Marc Rolain’in makalenin akran incelemesine katılımı yoktu ve akran incelemesi ile ilgili bilgilere de erişimi yoktu. Makalenin hakemlik sürecinin tüm sorumluluğu yardımcı editörlere devredildi. ” diyor.
Çalışma, 26’sı hidroksiklorokin ile tedavi edilen, Fransa’daki hastanelere başvurmuş, 42 Covid-19 hastasını inceledi. Kalan 16 hasta, ilacı almayan bir kontrol grubunun parçasıydı. Hidroksiklorokin ile tedavi edilen 20 hastanın altısına bir antibiyotik olan azitromisin verildi.
Altı günlük tedaviden sonra, sadece hidroksiklorokin ile tedavi edilen 14 hastanın yaklaşık yarısı hâlâ Covid-19 için pozitif test gösterirken, hem hidroksiklorokin hem de azitromisin alan 6 hastanın hiçbiri pozitif test göstermedi.
Deneme sonuçları cesaret verici olsa da, çalışmanın bir takım eksiklikleri var. Bik’in belirttiği gibi, çalışma, bir ilacın etkinliğinin altın standart testi olarak kabul edilen raslantısal bir kontrol denemesi değildir. Diğer bir sınırlama, altı hastanın hidroksiklorokin tedavisine geçemeden ölmesi, üçünün yoğun bakımda olması ve birinin daha ölmesidir. Örneklem, Covid-19’un yaşlı insanları orantısız bir şekilde etkilediği bilinmesine rağmen bazı genç hastaları da içeriyordu.
Dahası, Çin’de gerçekleştirilen, 30 Covid-19 hastası üzerinde yapılan küçük bir deneme hidroksiklorokinden çok az fayda buldu. Bununla birlikte, 27 Mart’ta Fransa’da aynı araştırmacılar tarafından yayınlanan 80 hasta üzerindeki bir başka deneme, iki hasta dışında hepsinde klinik iyileşme olduğunu bildirmişti.
Kaydol:
Yorumlar
(
Atom
)
Most Reading
-
NASA tarafından fonlanan araştırma ekibi, Mars konusunda bir açıklamayla gündeme geldi. Mars’ta su deposu bulundu. Bu Kızıl Gezegen’de bu...
-
Albert Einstein'ın dünya çapında tanınmadığı bir dönemi düşünmek zor. Ancak 1915'te görelilik teorisini tamamlamasının ardından b...
-
MIT‘de görev yapan araştırmacılar ve Türk profesör Canan Dağdeviren, kişinin hayati belirtilerini izlemek için kıyafetlere işlenmiş sensö...
-
Adıyaman'ın Gerger ilçesinde çobanlık yapan 38 yaşındaki Turan Cingöz, hayvan otlattığı sırada şekilleri dikkatini çeken kayaçların f...
-
Elon Musk'ın kurucusu ve CEO'su olduğu uzay taşımacılığı şirketi SpaceX’in 22 Nisan’da uzaya gönderdiği Starlink uyduları Türkiye...
Categories
172 kilometre
3D yazıcı
5g
Açlıktan Ölmeyi Tercih Edeceğiniz yemekler
Akıllı yelek gps
Alan Rickman
Albert
And Kondoru
Arthur Stanley Eddington
astronot
bilgisayar
bilgisayar virüsü
Bilim
Biyoloji
buz tabakaları
Canan Dağdeviren
canan dağdeviren kimdir
corona
COVID-19
Dave McClure
dell
deniz kestanesi fosili
Dünyanın En Büyük Kuşları
Dünyanın Farklı Yerlerinden
Düşük sistem gereksinimi
e-bisiklet
eba market nasıl kaldırılır
Einstein
Einstein ve Eddington
elektrikli bisiklet
elektronik t-shirt
en ölümcül hayvanlar
epic games
Etab-5 Google Play Yükleme
etab5 rom
etap 4 root
fatih projesi tablet rom
fatih tablet
fatih tablet kırma
Fauja Singh
faydaları
FIFA 21
fitbit
Food
FPS oyunları önerileri
FPS türü
framework
Frank W Dyson
Gmail
gocycle
google
GPS futbol
Grandma Moses
güneşin en yakın fotoğrafı
Haber
Haberler
huawei
Huawei yeni kamera
Intel nöroformik
İğrenç 17 Yiyecek
iklim değişikliği
İlginç Konular
İncelemeler
İndirimli oyunlar
ingiltere
İstenmeyen reklam e-postalar nasıl engellenir?
J.K. Rowling
Joseph Conrad
Julia Child
kızıl gezegen
Kimya
koronavürüs
kuş tipleri
Lens eklentisi
Listeler
mars
Mars ve Ay yönergesi
Martha Stewart
Maske
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü
meteor
MIT
Microsoft Flight Simulator
mit sensör
nasa
Nasıl Yapılır?
Nedir?
Nişancı oyunları
otopilot
oyun
Oyun konsolu
Ökse Otu
Paul Cezanne
PC mi konsol mu?
PUBG Mobile
pubg mobile hile önlemleri
pubg mobile izleme
pubg mobile izleme modu
pubg sorunları
python
Reid Hoffman
Reklam e-postaları
Resmi Oynanış Tanıtımı
robotlara dokunma duyusu
Rocky Marciano
saglık
Sağlık Haberleri
sanal müze
Shionogi
solucan
sony
Spor ve teknoloji
steam yaz indirimi
stelarc
superstrata
Sylvester Stallone
teknoloji haberleri
Telefonlara takılabilir lens
tesla
trump
truva
ubisoft
UVMask
uykusuzluk
Vera Wang
video
Vincent Van Gogh
virüs
web geliştirme
xps masaüstü
Yeni Oyunlar
Yer Bilimleri






