Son eklenenler
latest

728x90

header-ad

468x60

header-ad
Listeler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Listeler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Web Geliştirme İçin En İyi 5 Python Framework’ü


Son yıllarda popülaritesi oldukça yüksek olan Python, insanlar tarafından en çok Web Geliştirme ve Makine Öğrenimi alanlarında kullanılıyor. Popülaritesinin bu kadar fazla olmasının en temel sebeplerinden biri, her şeyi kolaylaştıran kütüphane ve frameworklerinin bulunmasıdır. Java veya C++ gibi programlama dillerinde 50 kod satırı gerektiren bir işlem Python’da sadece 5 satırda yapılabiliyor. Bunun da ötesinde, Python’u Java, C++, C# veya JavaScript gibi diğer programlama dillerine kıyasla öğrenmek nispeten daha kolaydır. Bu yazımızda ise, web geliştirme için kullanılan en iyi 5 Python framework’ü listeledik.
Django
Django ücretsiz, açık kaynaklı ve full-stack (tam yığın) bir Python framework’üdür. Web uygulamanızı sıfırdan oluşturmak için oldukça kullanışlıdır. Django’nun temel özelliği, ayrı ayrı kütüphaneler sunmak yerine gerekli tüm özellikleri varsayılan olarak sağlamaya çalışmasıdır.

Django’nun birincil amacı, Modern Web uygulamalarının çoğunda olduğu gibi karmaşık, veritabanı odaklı web sitelerinin oluşturulmasını kolaylaştırmaktır.

Django aynı zamanda modern web uygulamaları için ideal hale getiren çok hızlı, güvenli ve ölçeklenebilir bir frameworktür. Eğer Django’yu hemen öğrenmek istiyorsanız, Udemy’de “Python ve Django Full Stack Web Developer Bootcamp” kursunu almanızı öneririz.
Flask

Flask, BSD lisansı altında bulunan bir başka Python framework’üdür. Sinatra Ruby frameworkünden esinlenmiştir. Flask, Werkzeug WSGI araç setine ve Jinja2 şablonuna bağlıdır.

Flask Django’ya karşın, Django ihtiyacınız olan her şeyi tek bir pakette sunarken, Flask’ın arkasındaki ana fikir sağlam bir web uygulaması temeli oluşturmaya yardımcı olmaktır. İhtiyacınız olabilecek uzantıları kullanabilirsiniz.

Flask’ın hafif ve modüler tasarımı sayesinde geliştiricilerin ihtiyaçlarına kolayca uyarlanabilir. Hazır geliştirme sunucusu ve hızlı hata ayıklayıcı gibi bir dizi kullanışlı özellik ve birim testi için entegre destek içerir.

Gerçek bir web uygulaması geliştirmek için Flask öğrenmek istiyorsanız, Udemy üzerinde “Flask ve Python ile REST API” kursunu incelemenizi öneririz.
Web2Py
Web2py başka bir popüler, ölçeklenebilir ve açık kaynaklı full-stack bir Python framework’üdür. Web2py, diğer şeylerin yanı sıra, bir kod düzenleyici, hata ayıklayıcı ve tek tıklamayla dağıtım içeren kendi web tabanlı IDE’siyle birlikten gelen bir frameworktür.

Bu web framework’ünün en büyük dezavantajı, Python programlama dilinin en popüler sürümü olan Python 3’ü desteklememesidir.

Web2Py hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, Udemy üzerinde “Python ve Web2py ile Eğlenceli ve Yaratıcı Web Mühendisliği” kursunu takip edebilirsiniz. Bu kurs, Web2py öğrenmek için en iyi kurslardan birisidir ve tamamen ücretsizdir.
Pyramid
Pyramid, açık kaynaklı bir Python web geliştirme framework’üdür. Asıl amacı, minimum karmaşıklıkla mümkün olduğunca fazla iş yapmaktır.

Megaframework’lere bakarsanız, sizin için kararlar alırlar. Eğer bu kararlar size uymaz ise, sonuçlarıyla mücadele etmek zorunda kalırsınız. Öte yandan, microframework’ler hiçbir kararı almak izin sizi zorlamazlar. Ancak uygulamanız büyüdükçe, kendi başınıza kalırsınız.

Pyramid’in en çarpıcı özelliği, hem küçük hem de büyük uygulamalarla iyi çalışabilmesidir.

Pyramid hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, Udemy üzerinde “Python Pyramid Web Dev- Beginners” kursunu takip edebilirsiniz. Bu kursun sonunda, Pyramid’i kullanarak bir web uygulaması oluşturabileceksiniz.
Bottle
Bottle, web geliştirme için Python framework’ü listesindeki son mikro frameworktür. Başlangıçta API oluşturmak için, Bottle her şeyi tek bir kaynak dosyaya uygular.

Python Standart Kütüphanesi dışında hiçbir bağımlılığı yoktur. Varsayılan özellikleri arasında yönlendirme, şablonlama, yardımcı programlar ve WSGI standardı üzerinden temel bir soyutlama bulunur. Python’daki Bottle Web Geliştirme çerçevesi hakkında daha fazla bilgi edinmek için “Python – Bottle Web Framework” kursunu kontrol edebilirsiniz.

İdeal Steam Yaz İndirimi Oyunları Oyunculara Sunuldu


İdeal Steam yaz indirimi oyunları her bütçeye hitap ediyor. Türkiye’deki oyunseverlerin özellikle bilgisayar oyunu taraftarları düşük sistemle oynayabileceği oyunları dört gözle beklemekte. Bu durumda ise Türk lirasının yabancı para birimleri karşısında sönük kalması sonucu oyunların ve bilgisayar parçalarının pahalanması büyük rol oynamaktadır. Bundan ötürü oyuncular lansman tarihinden sonra zamanla oyunların fiyatlarında düşme yaşandığı için veya dönemsel indirimlerden yararlanmak istedikleri için çeşitli sitelere yönelmektedir. Sitelere örnek verecek olursak G2A, CDKeys, Kinguin ve Steam’i söyleyebiliriz. Bu listede bizzat oynayıp deneyimlediğim oyunların dışında canlı yayınlardan oynanışlarını gördüğüm ve oynama imkanı bulamasam da türünün önde gelen temsilcileri olan oyunları, araştırmalarım sonucu edindiğim bilgilerle sizler için derledim. Steam’in indirimli oyunlarının yer aldığı bu listede çoğunuzun aşina olduğu kült oyunlar yer almaktadır ve her türden oyuncuya hitap etmektedir. Bunun nedeni arcade türünden tutun simülasyona, 2 boyutlu oyun türlerinden tarihi aksiyon oyunlarına ve fps oyunlarının listede yer almasıdır.

1- Katana Zero
Katana Zero son dönemlerin en eğlendirici 2D bağımsız oyun örneklerinden biri. Oyunseverleri maziye götürüp tıpkı bir Hotline Miami deneyimi yaşattığını gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Hatta çoğu oyuncu için bu oyuna kılıçlı Hotline Miami de denilmektedir. Her ne kadar oyuncular için oyun zorlayıcı gelse de arkaplan müzikleri, görseller ve merak uyandıran hikayesiyle oyun adeta sizi içine çekiyor. Ayrıca arka plana değinmişken gerçekten görsel ve grafik olarak eskinin atari salonu oyunlarını andırıyor. Bundan dolayı ideal Steam yaz indirimi oyunları arasında kesinlikle yer almayı hak ediyor.
http://www.nintendo.com/

2- Apotheon

Basitce tanımlamak gerekirse Apotheon iki boyutlu Antik Yunan’da geçen bir platform oyunu. Kitaplarıyla tanıdığımız Lee Vermeulen ve Jesse McGibney’in ortaklığında Alientrap ajansı tarafından 2013 yılında piyasaya sürüldü ve kısa zamanda ilgi topladı. Tam olarak birebir benzediğini söyleyemesek de çoğumuzun bildiği God of War oyunu ile hikaye ve tema açısından benzerlikler göstermektedir. Basit grafikleri ve etkileyici fizik motorunun sürprizlere açık yapısıyla oyun gayet keyif verici. Eğer Yunan mitolojisine de ilginiz varsa hazır indirimdeyken kaçırmamanızı tavsiye ederiz.
http://www.playstation.com/
3- Journey
Minimalist yapısı, karmaşık ögeler barındırmaması, atmosferi ve müziği ile adeta meditasyon tadında bir oyun. Oyunculara çok uzun bir oyun saati vadetmiyor ve yaklaşık iki saat içinde bitirebileceğiniz bir oyun. Fakat bu iki saat içinde size tavsiyemiz karanlık bir odada arkanıza yaslanmanız ve oyunun keyfini çıkarmanız. Çünkü oynanış olarak diğer oyunlara göre standart bir oynanış şekli yok. Bir başka değişle kendinizi bir şeyleri çözmeye veya sürekli olarak ufak detayları atlamamaya çalışmayın. Kısacası Journey kendine ait masalsı grafikleriyle ve oynanış türüyle oyuncuları büyüleyen bir oyun.
http://www.playstation.com/
4- L.A Noire
Team Bondi tarafından geliştirilen ve şirket olarak Rockstar Games tarafından 2011 yılında piyasaya sürülen bu oyun 1940’larda geçiyor. Oyundaki gerçek karakterlerin Aaron Staton ve Michael McGrady gibi gerçek hayattaki oyuncular tarafından hayat bulan bu oyunun teması dedektiflik. Her ne kadar bu temayı kapsayan Sherlock serileri de piyasada yer alsa da L.A Noire farklı bir konumda. Özellikle yüksek bütçesi sebebiyle de diğer muadillerinden ayrıldığını söyleyebilirim. Fakat eğer İngilizce seviyenize güvenmiyorsanız pek de bu oyunu size önermeyiz. Çünkü genel olarak açık dünyada bulduğunuz ipuçları ve diyaloglar aracılığıyla sonuca ulaştığınız bir oyundur.
http://www.nintendo.com/

5-  Metro 2033 Redux
Piyasadaki hikayeli fps oyunlarından genel olarak akıllara kazanan Call of Duty ve Battlefield serisi olduğundan dolayı Metro 2033 Redux gibi oyunlar arka planda kalmaktadır. Oyun içindeki oynanış dinamiği, yüzyüze çarpıştığınız canavarlar ve içinde barındırdığı gerilim teması ile Half Life serisini andırmaktadır. Genel olarak olumsuz eleştirilere tabi tutulmasının sebeperi arasında ise silah çeşitlerinin az olması, hantal silah değiştirme fiziği ve optimizasyon sorunları yer almaktadır. Ancak başlangıçta da belirttiğimiz gibi hikaye kısmı gerçekten ilgi çekicidir.
Özetle sizlere ideal Steam yaz indirimi oyunlarını düşük bütçe gerektirenleri konu alarak sıraladık. Yazımızda yer verdiğimiz oyunları seçerken farklı türden olan ve çoğu oyuncu tarafından oynanma imkanı bulunmayan oyunlara yer vermeye dikkat ettik. Ayrıca bu indirimli oyunlar arasında çoğu oyuncunun yakından tanıdığı ve bildiği yapımlar da yer almaktadır. Bunlar Outlast 1 ve 2, Euro Truck Simulator, Mount and Blade Warband, Human Fall Flat, Max Payne 2, Payday 2, Call of Duty Modern Warfare 2 ve Tomb Raider’dır.

Sanal Müze: Teknolojinin Getirdiği Kültür


Sanal müze, teknolojik gelişmelerle birlikte müzelerin etkileşim sağlamaya yönelik olarak interneti kullanmaya başlamaları ile ortaya çıkmış bir kavramdır. Sanal Müze, medya olanaklarından yararlanılarak hazırlanmıştır. Müzedeki sayısal nesneleri ve bunlara ait bilgileri barındırmaktadır. Ziyaretçi ile iletişimin kesintisiz olduğu ve alışıldık iletişim yöntemlerinin ötesinde olan, dünya çapında erişimi sağlamak amacıyla da fiziksel anlamda bir mekâna ihtiyaç duymayan müze şeklinde tanımlanmaktadır.

İlk uygulamaları teknolojik gelişme ile gerçekleşmiştir. Sanal müze kavramın temelleri 20. Yüzyılda Walter Benjamin ve André Malraux arasındaki “sanat eserinin aurası” sorunu üzerine yapılan tartışma ile atılmıştır. Walter Benjamin’in teknolojinin sağladığı imkanlarla çoğaltılabildiği çağda sanat eserinin aurasında bozulma yaşandığı savına karşılık Malraux, teknoloji sayesinde sanat eserlerine yeni auralar eklendiğini savunmuştur. Bu tartışma Andre Malraux’un, bilgisayar ve iletişim teknolojilerinin daha gündemde olmadığı bir dönemde, herkesin, istediği yerden ulaşabileceği “duvarsız düşsel müze” kavramını ortaya çıkarmasını sağlamıştır.
André Malraux
Walter Benjamin


Sanal Müze Çeşitleri
Sanal müzeler içerdiği eserlere göre “broşür sanal müzeler”, “içeriksel sanal müzeler”, “eğitsel sanal müzeler” ve “sanal müzeler” olmak üzere dört başlık altında incelenmektedir.

Broşür sanal müzeler: Bir müzeye ait genel bilgilerin bulunduğu ve ziyaretçiye anlatıldığı internet uygulamalarıdır. Müze koleksiyonu ile ilgili kısıtlı bilgi vermelerinden ötürü, sanal müze kavramından çok amacı tanıtım olan internet sayfası niteliğindedirler.
Eğitsel Sanal Müze
İçeriksel sanal müzeler: Koleksiyonları online sunan ve ziyaretçinin koleksiyondaki nesneleri yakından incelemesini amaçlayan e-müze uygulamalarıdır. Bu uygulamanın merkezinde nesnel inceleme vardır. İçeriğin eğitici olmaması nedeniyle, müze teması hakkında uzman olanlar tarafından kullanılması daha uygundur. Müze koleksiyonunun tanımlanmasında detaylı bilgi vermesi bu uygulamaların en önemli özelliğidir.
Eğitsel sanal müzeler: Ziyaretçilerinin yaş ve bilgi seviyelerine göre belirlenmiş içerikleri inceleme imkanı sunan sanal müzelerdir. Bu bilginin merkezinde sunum yerine nesne yatmaktadır. Öğretici olma amacıyla tasarlanan bu tür online müzelerde, ziyaretçinin ilgilendiği konular hakkında detaylı bilgi alması ve siteyi birçok kez ziyaret etmesini sağlayacak önemli bağlantılar bulunur. Buradaki asıl amaç, ziyaretçinin siteye gelip nesneleri, müzedeki yerinde görmesini sağlamaktır.
Sanal müzeler: Eğitsel sanal müzelerin bir sonraki adımı olarak düşünülmektedir. Müzede sergilenen koleksiyonu paylaşmanın yanında diğer sayısal koleksiyonlar hakkında da bağlantılar bulunmaktadır. Böylece André Malraux’un “duvarsız düşsel müzeler” hakkında ortaya attığı fikirler gerçekleşmiş olur.

Sanal Müzenin Sağladığı Şeyler
Sanal müzeler, evrensel erişim sağlamaktadır. Bir müzenin içerdiği birikiminin ve bilginin yalnızca içinde bulunduğu toplumun değil tüm dünyaya ait olan bir miras olduğu kabul edilmiştir. Günümüzde müzeler, teknolojinin gelişmesiyle beraber kendi koleksiyonlarını internet ortamına taşımaktadır. Sanal müze kavramı, toplumsal sınıfın kapanmasına katkıda bulunmaktadır. Devrim olarak nitelendirilen teknoloji dünyasındaki gelişmeler yeni sorunları beraberinde getirmiştir. Bu sorunlardan biri sınıf ayrımıdır. Sanal müze uygulamaları ile oluşturulan e-kültür aktiviteleri toplumsal sınıf ayrımının kapanabilmesine imkan sağlamaktadır.

Sanal Müze ve Teknoloji
Teknolojik araç kullanımı müzelerde koleksiyon düzenlemelerini ve ayrıca hem fiziksel hem de kurgusal planlamalar hazırlanmasını kolaylaştırmıştır. Eğitim, koleksiyon yönetimi ve koruma gibi durumları da kapsayan bu tip planlamalar yapılırken müzenin türünü, sergi amacını ve hedef kitle gibi etkenleri göz önünde bulundurmak önemlidir.

Örneklendirmek gerekirse Strasbourg Historical Museum / Tarih Müzesi – Strasbourg, şehir tarihi konulu sergilerinde yüksek çözünürlüklü ekran, projeksiyon, kiosk ve hologram ağırlıklı teknolojik ögeler kullanımını benimsemektedir. Müzede kullanılan 3 boyutlu hologramların en önemli özelliği hedef kitleye doğrultusunda tercih edilen anlatım biçimidir. Şehir tarihine yönelik olaylar anlatılırken çocuklar için hazırlanan anlatımlarda kimi zaman bir hayali karakter kullanılmakta kimi zaman da hikaye anlatıcı tiplemesinden faydalanılmaktadır. Bu müzede, teknoloji sayesinde ziyaretçiler nesnelerle ilgili detaylı bilgilere kiosklar yardımıyla ulaşabilmektedir.
Strasbourg Historical Museum

İnternet Ortamında Bulunan 4 Ünlü Sanal Müze
British Müzesi
Londra’da bulunan ve 15 Ocak 1759 tarihinden günümüze kadar ziyaretçileriyle buluşan ünlü müze, İngiltere tarihi hakkında önemli nesneler barındırmaktadır. Dünyada bilinen ilk kamu müzesidir. Artık gelişen teknoloji sayesinde bu nesnelere bakmak için Londra’ya gitmek gerekmiyor.

Louvre Müzesi
Louvre, dünyanın en büyük müzesidir ve tarihin en etkileyici sanat koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapmaktadır. Muhteşem barok tarzı ögelerle donatılmış müze – Fransızca LeMusée du Louvre – Paris’teki Seine Nehri kıyısında yer almaktadır. Şehrin en büyük turistik yerlerinden biridir. Fransa’ya gitmek zorunda olmadan gezebileceğimiz bu sanal müze, ziyaretçilerine adeta görsel bir şölen sağlıyor.

Metropolitan Sanat Müzesi
Metropolitan Sanat Müzesi, dünyanın en büyük müzelerinden bir tanesidir. Manhattan, New York’taki Central Park’ın yanında yer almaktadır. The Cloisters adı verilen Orta Çağ sanatını en iyi şekilde gösteren eserler mevcuttur. Ayrıca bu müze bünyesinde eski Doğu, Mısır, Yunan ve Roma dönemlerine ait eserler de barındırmaktadır. Müze içerisinde devasa bir kütüphane, çocuklara uygun bir bölüm ve etkin şekilde kullanılan sergiler bulunur. Müzedeki Batı sanatının öne çıkan isimlerine ait tablolar da bulunmaktadır.

Bergama Müzesi
Bergama Müzesi, Berlin’de bulunan ‘Müzeler Adası’ olarak isimlendirilmiş yerde bulunan 5 müzeden biridir. Antik eserler içeren bu ünlü müze dünya çapında ünlenmiştir. Bünyesinde Türk kültürüne özgü yapılar barındırmaktadır.

FPS Oyunları Arasından Sizlere Önerebileceğimiz 10 Oyun

Eğer FPS türünde çıkış zamanı fark etmeksizin çeşitli oyunları oynamak istiyorsanız bu listemize göz atmalısınız. Türünün ilk örneği Doom olan FPS oyunları zamanla hikayeleriyle zenginleştirilen singleplayer modları, LAN partileri ile çoklu oynanabilen multiplayer modları ve günümüz e-spor müsabakalarıyla ilgi çekiyor. Özellikle Call of Duty serisinin sırf hikayesi için hala YouTube’da sadece oyunun sinematik sahnelerini yayınlayan kanallar mevcut. İşin multiplayer moduna bakacak olursak hepimizin bildiği Counter Strike serisi bu alanda öncü olan bir oyun.

Her ne kadar silahlar ve düşmanlarla dolu FPS oyunları çoğu insana şiddeti teşvik ediyor gibi gözükse de biz bu oyunların şiddetin simüle edilmiş hali olduğunu düşünmüyoruz. Zihnimizi, reflekslerimizi, yarattıkları açık dünyayı, hikayelerini ve bizim için yarattığı zorlu rekabet ortamını yararlı buluyoruz. Bu yazımızda da sizler için günümüzde oynanabilirliğini yitirmemiş eski ve güncel FPS oyunlarını listeledik.

1- Swat 4
Oyunlar genellikle çıktığı döneme göre değerlendirilir ve zamanla hoş bir hatıra olarak zihnimize kazınır. Fakat Swat 4’e baktığımızda tüm zamanın belki de en iyi taktiksel FPS oyunu diyebiliriz. Gerçeklik açısından da oyuncuyu gerçekten tatmin ediyor çünkü oyunda sizi özel harekat polisi rolüne sokuyor ve göreviniz öldürmek değil yaşatmak. Yani çeşitli yöntemlerle teröristleri etkisiz hale getirmeniz gereken bu oyunda sivilleri öldürmemeye özen göstermeniz gerekiyor.  Bunu da suçluları size teslim olmasını sağlayarak da yapabiliyorsunuz. Ayrıca oyundaki komutlar, suçluların sesleri ve tepkileri ise size farklı bir oynanış deneyimi yaşatıyor.

2- Unreal Tournament 2004
Assault Mode, Onslaught Mode, Bombing Rounds ve Flag Capture Mode ile dönemine göre farklı oyun türleri sağlayan bu oyun hakkında arena FPS türünün atası diyebiliriz. Oyunun ayrıca FPS türünde alışkın olmadığımız araç sürme modunu da barındırdığını belirtmek gerekir. Birbirinden farklı 120 harita, hızlı ve eğlenceli silahlarla dolu olan bu oyunda Online sunucular hala yüksek kullanıcı oranına sahip. Düşük çözünürlükleriyle de çoğu bilgisayar için ideal. Sizlere tavsiyemiz ilk defa oynayacaksanız arkadaşlarınızla beraber oynamanızdır. Çünkü alışma süreci biraz zaman alıyor.

3- Killing Floor 2
Daha çok silah, daha çok vahşet, daha çok eğlence sloganıyla tanıdığımız bu oyun, Killing Floor serisinin devamıdır. İlk serisinden sonra silah, karakter ve harita konusunda iddialı olan bu oyun zombi temalı bir FPS oyunu. Oynadığınız karakter açısından seçeceğiniz sınıfa göre karakteriniz fazla can, hızlı koşma ve hızlı silah değiştirme gibi özelliklere sahip oluyor. Silahların yanında ise oyunun size verdiği kaynak makinesiyle zombilerin gelişini yavaşlatmak için kapıları kaynaklayabiliyorsunuz. Ayrıca zombilere yakın dövüş silahları ile saldırdığınızda vurduğunuz bölgeye göre zararlara sebep oluyorsunuz. Yani vuruş hissi bakımından oyun gerçekten etkileyici. Sunucuları ise ping açısından ülkemiz için biraz yetersiz.

4- Quake 3 Arena (1999)
Quake 3 Arena rakiplerinizle birçok arenada çarpışacağınız Campaign, Revolution ve Arena olmak üzere iki ana oyun modunu barındırıyor. Campaign modunda çoklu oyuncu olarak farklı yeteneklere sahip karakterlerden birini seçip 26 arenada ölüm maçı, bayrak maçı gibi modlarla rakiplerinizle mücadele ediyorsunuz. Siz arenada başarılı oldukça yeni arenalar açılmasıyla karakterinizi geliştirebiliyorsunuz. Quake serisine has oyun deneyimi veren diğer mod ise Arena modu. Bu modda sekiz oyun modundan dilediğinizi seçip ister botlarla ister arkadaşlarınızla isterseniz ikisiyle de mücadele edebiliyorsunuz. Zamanı ve günümüz için görsel açıdan yeterli seviyede olan bu oyun gerçekten oynamaya değer.

5-  Call Of Duty Modern Warfare 2
Filmlerden de tanıdığımız ünlü besteci Hans Zimmer’ın müziklerini yaptığı bu oyunu eğer bir FPS severseniz kesinlikle oynamalısınız. Captain Price, Captain MacTavish ve Ghost ile cepheden cepheye koşturduğunuz bu oyun gerek hikaye gerek oynanış açısından gerçekten takdirleri hak ediyor. Tekli oyuncu modu bir yana, çoklu oyuncu modunda rütbenize göre silahların kilidini açıp silahlarınızı skin, susturucu ve dürbün açısından özelleştirebilirsiniz. Ayrıca multiplayer modunda karşı takımdaki oyuncuları öldürdükçe hava desteği çağırabilir, sinyal bozucu kullanabilir veya helikopterden düşmanlarınızı öldürebilirsiniz. Kısacası kendini ispat etmiş Call Of Duty serisinin bu oyunu çoğu oyuncunun nezdinde ayrı bir öneme sahip.

6- Battlefield 1
İçinde Osmanlı askerlerine de yer veren 1. Dünya savaşı temalı bu oyun grafikleriyle ve ses efektleriyle gerçekten savaş atmosferini etkili bir şekilde yansıtıyor. Tekli oyuncu bakımından Akın, Takım Ölüm Maçı, Fetih ve Savaş güvercinleri adıyla farklı oyun modları sunuyor. Çoklu oyuncu modunda ise günümüz silahlarının veya fütüristik silahlarının aratmayacağı gerçek silahlar yer aldığı için tema bakımından farklı bir tarihi deneyimi sağlıyor. Tarih konusu açılmışken hikaye olarak özellikle Arabistanlı Lawrance bölümleri ve Avustralyalı olarak canlandırdığımız karakterlerin gözünden gördüğümüz olaylar tarihi gerçeklik de taşıyor. Oyun her ne kadar savaş temalı olsa da savaş karşıtı tavrını ve savaşın kahramanlık hikayelerinden ibaret olmadığını oyun içinde ve sonunda gördüğümüz yazılarda açıkça dile getiriyor.

7- Sven Co-Op Team
Kısaca tanımlamak gerekirse bu oyun, Half-Life’dan farklı haritalarda çeşitli yaratıklarla savaştığınız bir FPS oyunu. Yani bir bakıma bir çeşit Half-Life modu diyebiliriz. Bu yüzden Half-Life oynayıp tadı damağında kalmış ve Half-Life 3’ü bekleye bekleye bir hal olmuş oyunseverler için güzel bir tercih olabilir. Arkadaşlarınızla girdiğiniz zaman daha fazla eğlendiren bu oyunda takım olup Xen işgalcileri ve askerlere karşı bulmacaları çözüp kademe kademe ilerliyorsunuz. Önce de belirttiğimiz gibi Half-Life serisi sizin için ayrı bir yere sahipse bu oyunu oynamadan geçmeyin. Özellikle şu an Steam üzerinden ücretsiz olarak kütüphanenize ekleyebilirsiniz.

8- Left 4 Dead 2
Zombi oyunları denildiğinde akıllara gelen ilk isim çoğunlukla Left 4 Dead olmuştur. Oyunda sekiz adet zombi yer almakta. Harita içinde girip çıktığınız evlerde bulduğunuz testere, balta, katana gibi yakın dövüş silahları, tüfekler ve bombalarla bunlara karşı koyabiliyorsunuz. Tek oyunculu modunda bilgisayarın yönettiği üç takım arkadaşınızla çeşitli zorluk seviylerinde gelen zombilere karşı koyuyorsunuz. Çok oyunculu modda ise farklı özelliklere sahip zombilerden biri olup insanlara saldırabiliyorsunuz veya insan tarafını seçip zombi avlayabiliyorsunuz. Eğer bu oyunu oynacaksanız sizlere tavsiyemiz cadıya çok fazla bulaşmayın.

9- Day of Infamy
FPS oyunları arasında İkinci Dünya Savaşı’nı konu alan oyunlardan bir tanesi. Insurgency’nin daha önceden bir modu iken sonradan oyun olarak sürülen bu oyunda Normandiya ve Sicilya gibi haritalar mevcut. Battlefield 1 gibi İkinci Dünya Savaşı temalı oyunları seviyorsanız fakat daha ucuz bir tercih arıyorsanız bu oyunu rahatlıkla tavsiye ederiz. Oyunda yaya olarak kulanabileceğiniz taarruz, tüfekçi, destek, alev püskürtücü, mühendis, makineli tüfekçi, keskin nişancı, mühendis ve subay gibi seçenekler bulunmakta. Ayrıca karakterlerin sis içine girdiği zaman öksürmesi gibi ufak detaylara da yer verilmiştir. Sunucuların doluluk oranı açısından pek yeterli olmasa da oynamaya değecek bir oyun.

10- Bulletstorm
Bulletstrom listemizde yer verdiğimiz diğer oyunlardan biraz daha farklı. Onu farklı kılan şey ise aksiyon ve eğlence için düşünülmüş fizikler ile Arcade FPS türünde bir oyun olması. Oynanışı sürekli değişken kılabilecek çeşitli öldürüş biçimleri, her karakterin kendine özgü yetenekleri ve oyun alanında kullanabileceğiniz nesneler ile oyun akıcı ve eğlenceli bir hal alıyor. Oyunda dokuz adet silah bulunsa da her silaha yetenek puanları ile çeşitli yükseltmeler de yapabiliyorsunuz. Ayrıca üstünüzde fazladan silah bulundurabilmenize rağmen en fazla üç silah taşıyabiliyorsunuz. Doom ve Serious Sam benzeri olan bu oyun kendine has oynanış biçimleriyle beğeniyi hak ediyor.

Sonuç olarak bu yazımızda sizlere FPS türü oyunlar arasından kendini kanıtlamış güncel ve güncelliğini yitirse de oynamaya değecek oyunları derledik. Listemize hepimizin yakından tanıdığı Counter Strike Global Offensive, PlayerUnknow’s Battleground, Apex Legends, Halo serisi ve Doom serisini de ekleyebiliriz. Eğer siz de boş zamanlarınızda arkadaşlarınızla veya tek başınıza eğlenerek vakit geçirmek istiyorsanız bu oyunları bir deneyin deriz.